Endometriozis, rahim içini döşeyen endometrium tabakasının rahmin dışındaki başka bir bölgede büyümesi sonucu gelişen ve sıklıkla ağrılı seyreden bir hastalıktır. Endometriozis en sık olarak yumurtalıklar, fallop tüpleri ve pelvisi örten dokuda görülür. Dünya genelinde üreme çağındaki yaklaşık 176 milyon kadını etkileyen yaygın bir hastalık olmasına rağmen bilinirlik oranı çok düşüktür. Hastalık her yaş grubundaki kadını etkileyebilmesine rağmen en çok 30’lu ve 40’lı yaşlardaki kadınlarda görülür.
Endometriozis (çikolata kisti) nedenleri nelerdir?
Hastalığın sebebinin ne olduğunu tam olarak bilinmemektedir. Fakat nedene yönelik geliştirilen bazı teoriler vardır:
Bu teorilerin hiçbiri endometriozisin neden oluştuğunu tam olarak açıklayamamaktadır. Durum, farklı faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklanıyor olabilir.
Endometriozis (çikolata kisti) belirtileri nelerdir?
Endometrioziste görülen en önemli belirti genellikle adet dönemleriyle ilişkili olan kasık ağrısıdır. Her ne kadar çoğu kadında adet dönemleri ağrılı geçse de endometriozisi olanlarda çok daha şiddetli bir ağrı söz konusudur. Ağrının şiddeti zamanla artabilir. Endometrioziste görülen yaygın belirti ve şikâyetler 4 D bulguları olarak bilinir ve şunları içerebilir:
Ağrının ciddiyeti, endometriozis derecesinin güvenilir bir göstergesi değildir. Hafif endometrioziste şiddetli ağrı olabileceği gibi tam tersi şekilde hafif ağrısı olan kadınlarda şiddetli endometriozis saptanabilir. Endometriozis bazen pelvik inflamatuar hastalık (PID) veya yumurtalık kistleri gibi kasık ve karında ağrıya neden olabilecek diğer durumlar ile karışabilir. İshal, kabızlık ve karın kramplarıyla seyreden huzursuz bağırsak sendromu ile de karıştırılabilir. Huzursuz bağırsak sendromu endometriozise eşlik ederek tanıyı zorlaştırabilir.
Yoğun rahatsızlığa rağmen birçok kadın hamile kalmaya çalışıncaya kadar, hastalığın farkına varmaz. Hastalık zamanla kademeli olarak kötüleşme eğilimi gösterdiğinden, endometriozisi olan kadınların yaklaşık %30 – 40’ı kısırlık problemleri yaşar. Çünkü yanlış konumlanan endometrial dokudan karın boşluğuna akan kanın vücuttan çıkabilmesinin bir yolu yoktur.
Endometriozis ve pelvik ağrıya neden olabilecek diğer durumların teşhisi için doktor hastaya şikâyetleri ve tıbbi geçmişi ile ilgili sorunlar sorar. Endometriozisin fiziksel ipuçlarını kontrol etmek için yapılan testler şunları içerir:
Endometriozis tedavisi ilaçlarla veya ameliyatla yapılabilir. Bazen hem ilaçlar hem de cerrahi tedavi gerekli olabilir. Tedavide öncelikle ilaçlar denenir. İlaçlarla başarı elde edilemediğinde ise cerrahi tedavi seçenekleri değerlendirilir.
Adet dönemlerinde görülen ağrı ve krampları hafifletmek için nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar reçete edilir. Hamilelik planı olmayan kadınlara ağrı kesici ile birlikte hormon tedavisi başlanabilir. Hormon takviyesi endometriozis ağrısının azaltılmasında veya ortadan kaldırılmasında etkilidir. Adet döngüsü sırasında vücutta üretilen hormonların önce yükselmesi ve daha sonra düşmesi patolojik endometrial dokuların kalınlaşmasına, parçalanmasına ve kanamasına neden olur. Hormon takviyesi endometrial doku kalınlaşmasını yavaşlatabilir ve yeni endometrial doku oluşumunu önleyebilir. Hormon tedavisi, endometriozis için kalıcı bir çözüm sağlamaz. Tedaviyi bıraktıktan sonra belirtiler geri gelir.
Ağrı şikayetleri fazla olan ve >4cm den büyük çikolata kisti olan hastalara cerrahi tedavi gereklidir. Cerrahi işlem genellikle laparoskopik yöntemle yapılır. Laparoskopik ameliyatta göbek deliğinden küçük bir kesi açılır. Bu kesiden laparoskop adı verilen ve ucunda kamera bulunan ince tüp şeklindeki alet yardımıyla kistin bulunduğu yere ulaşılır ve kist dokusu kesilip çıkarılır.
Endometriozis belirtilerini kontrol altına almada beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri de etkilidir. Vücutta salgılanan östrojenin uterus iç yüzeyindeki endometriyal dokuyu kalınlaştırdığı bilinir. Öyleyse östrojen seviyesini düşük tutmak çikolata kisti belirtilerini minimuma indirmeye yardımcı olabilir. Düzenli egzersiz yaparak, kafein ve alkol alımını sınırlayarak ve vücut yağ oranını azaltarak östrojen seviyesinin düşmesini sağlamak mümkündür.
© Doç. Dr. Hatice GÖNBE Tüm Hakları Saklıdır.
MakroKEY